Yerellikten Evrenselliğe Sinema


Sinema, kendine özgü gerçeklik evreniyle geçmişten bugüne çağımızı anlamak ve anlatmak için başlangıç noktası teşkil edebilir. Bir yanıyla devasa bir ticaret hacmine sahip ekonomik bir sektörken bir yanıyla da ticari kaygıdan uzak, kültürel bir üretimden bahsediyoruz. Her iki durumda da sinemanın kitleleri etkileme ve yönlendirme gücü tartışmasız herkesin kabul ettiği ve kullanmak istediği bir potansiyel. Lumiere Kardeşler’in 1895’te yaptığı ilk film gösteriminden bugüne değin, sinemanın kendini ifade ediş şekli, ekran kültürüyle etkileşim içinde dönüşmeye devam ediyor. Metin Erksan, Mayıs 1988’de verdiği bir röportajda “Sinemaya gitmiyorum. Evde videodan film izliyorum. Hatta zahmet edip sinema salonuna gidenlere şaşıyorum” demişti. Aradan 30 yıl geçti ve bugün, sinema izleyicisinin eğilimi salondan çok dijital platformlarda film izlemeye doğru evriliyor. Başta bu dönüşüm olmak üzere, sinema endüstrisini etkileyen unsurları tüm veçheleriyle tartışmamız gerekiyor. Bu yüzden yayın kurulumuz, beşinci sayımızın konusunu “Sinema” olarak belirledi. Her geçen sayıda kökleşmiş bir dergi olma yolunda önemli aşamalar katediyoruz. Bu sayımız konunun güncelliği ve kapsayıcılığının da etkisiyle çok sayıda akademisyenin ve araştırmacının ilgisine mazhar oldu. Her biri kıymetli 16 akademik makale, hakem kurulumuzun takdiriyle “Sinema” sayımızda yer aldı. Bu sayımızda bir ilki gerçekleştirdik. Dosya konumuzla ilgili bir kamuoyu araştırması yaptırdık. Sinema izleyici eğilimlerini, festival izleyicilerinin görüşlerini, sektör paydaşlarının yorum ve önerilerini içeren “Sinema ve Festival” araştırmamızı akademi dünyamızın ve sinema sektörümüzün hizmetine sunuyoruz. Kamuoyu ile paylaşacağımız bu araştırmayla birlikte festivallerin film üretim mekanizmalarına katkısını da bilimsel bir gözle okuma imkânı bulacağız. Temmuz 2018’de yayınlanacak 6. sayımızın konusu “Ekran Kültürü”. Yeni sayımızda görüşmek üzere.